16. NAHL / 34Sure Ayet Sayısı: 128 Kitap Sırası: 16 Nüzul Sırası: 70 Nüzul Yeri: MEKKE | Ardından, amil oldukları şeylerin seyyieleri kendilerine isabet etti. Kendisi ile istihza etmiş oldukları şeyler, onları hayk etti. | فَاَصَابَهُمْ سَيِّـَٔاتُ مَا عَمِلُوا وَحَاقَ بِهِمْ مَا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ۟ | .34 | 34 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
esâbehum Kök: S:VBKelime: isabetFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Doğruca varıp erişmek. Doğru düşünmek, matluba uygun iş işlemek. Rastlamak. Ecir, mükâfât, karşılık vermek. Doldurmak.
seyyiâtu Kök: SVeKelime: seyyiatİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Kötülük, günah, suç. Yaramazlık, fenalık.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
amilû Kök: A:MLKelime: amilFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Amel edenler. Irgat, işçi. Yapan. İşleyen. Sebep. Vergi tahsiline memur kimse. Mütevelli. Vâli.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
hâka Kök: HYK:Kelime: haykFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Kaplamak. Çevrelemek, kuşatmak. İhâta etmek. Ev süpürmek.
bihim Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
kânû Kök: KVNKelime: kevnFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
bihî Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
yestehziûne. Kök: H!ZeKelime: istihzaFiil, İSTİF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Alay etmek, birisi ile eğlenmek. Birisini gülünç duruma düşürmek, maskara etmek. | | | | |
Diğer Meal: Bu sebeple işledikleri kötülüklerin cezası onlara ulaştı ve alay ettikleri şey kendilerini kuşattı.
|